Kiracı yaptığı faydalı ve zaruri masrafı kiralayandan talep edilebilir mi ?
ÖZET: Oysa ki alınan bilirkişi raporunda, kiralana bir kısım faydalı ve zaruri 2009/403-9319 masraflar yapılmış olduğu da anlaşılmaktadır. Davacı yaptığı masraflar ve yenilemeler için davalının rıza ve muvafakatini aldığını, yasal delillerle ispat edemediğinden tezyinat türü ve lüks imalat kapsamında kalan masraflar için herhangi bir bedel talep edemezse de bunların dışında kalan ve davalının rızası dışında yapılan faydalı ve zaruri masrafları ise yapıldıkları tarih itibariyle imalat bedellerini, vekaletsiz … görme hükümlerine göre isteyebilir
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2009/403 E, 2009/9319 K
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılara ait taşınmazı 1.6.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle kiraladığını, davalının bilgisi ve muvafakatı ile taşınmaza 30.000.000.000 TL değerinde tadilat ve yenilemeler yaptığını, ne var ki davalıların kiralananı kullanmasına engel olduklarını ileri sürerek, yaptığı faydalı masrafların değeri olan 24.500 YTL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, yapılan masrafların davalının muvafakatı ile yapıldığının ispat edilemediği, ayrıca sözleşmenin 10. maddesi gereğince de tazminat talep edilemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kiralanana yapılan faydalı masrafların tahsili istemine ilişkin olup, davacı kiracının, kiralanana bir kısım tadilat ve yenilemeler yaptığı, tespit raporu ve diğer delillerden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde, “Kiracının kiralanan şeyin içinde ve dışında yaptıracağı tezyinat masrafları tamamen kendisine ait olacak ve mukavele müddeti bittiğinde hiçbir güna bedel masraf ve tazminat istemeye hakkı olmamak üzere gayrimenkul inşaatın cümlesi kiraya verenin olacaktır.” Hükmü mevcut ise de, bu hükümle kiralanana yapılan tezyinat (lüks) masraflarının istenemeyeceği öngörülmektedir. Oysa ki alınan bilirkişi raporunda, kiralanana bir kısım faydalı ve zaruri 2009/403-9319 masraflar yapılmış olduğu da anlaşılmaktadır. Davacı yaptığı masraflar ve yenilemeler için davalının rıza ve muvafakatını aldığını, yasal delillerle ispat edemediğinden tezyinat türü ve lüks imalat kapsamında kalan masraflar için herhangi bir bedel talep edemezse de bunların dışında kalan ve davalının rızası dışında yapılan faydalı ve zaruri masrafları ise yapıldıkları tarih itibariyle imalat bedellerini, vekaletsiz … görme hükümlerine göre isteyebilir. O halde mahkemece davacı tarafından yapılan bu imalatların, hangilerinin faydalı ve zaruri, hangilerinin tezyinat (lüks) masrafları olduğu belirlenerek, bunlardan faydalı ve zaruri olan masrafların, yapıldıkları tarih itibariyle imalat bedellerinin tespiti ile tespit edilecek bu miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 6.7.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Benzer başka bir aşka ictihad.
Kapatılan 6.Hukuk Dairesi
2014/608 E. , 2014/10265 K.
MAHKEMESİ : Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2011/1992-2013/821
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya ait taşınmazın 15.10.2008 başlangıç tarihli iki yıl süreli, aylık 350 TL bedelli kira sözleşmesi ile mesken olarak kullanılmak üzere davalıya kiralandığını, sözleşmedeki artış koşuluna göre kira bedelinin ikinci yıl aylık 375 TL, üçüncü yıl aylık 400 TL olduğunu, 15.03.2011 tarihinde taşınmazın tahliye edildiğini, kira ilişkisi boyunca bankaya yapılan bir ödemenin bulunmadığını,kombi, korniş taktırılması, cam balkon, elektrik, su ve doğalgaz abonelikleri giderleri,2000 TL kooperatif aidatı, 1000 TL harici ödeme , bir miktar site aidatı ödemesi, 260 TLve 700 TL olarak iki kez elden yapılan ödeme ve 500 TL teminat mahsup edildiğinde tahliye tarihi itibariyle 2800 TL alacağı bulunduğunu belirterek , 2800 TL kira alacağının takip tarihinden itibaren faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı cevabında kiralanana oturduğunda inşaatı yeni bitmiş yeni daire niteliğinde olduğunu, 1150TL kooperatif aidatı, 2750 tl cam balkon, 2000 TL demirbaş aidatı, 825 tl sözleşmeden önceki aidat borcunun kiracı tarafından ödenmesi, 1000 TL elden ödeme , su, doğalgaz , elektrik abonelik masrafları, kombi taktırılması vs nedenlerle birçok masraf yapıldığını, masrafların kiradan mahsubunun kararlaştırıldığını, dava dilekçesinde de mahsup hususunun ikrar edildiğini, bu masraflar mahsup edildiğinde kira borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bir kısım masrafların mahsubundan sonra 2298.36 TL kira alacağının yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.10.2008 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya ait taşınmazın mesken olarak kullanılmak üzere davalıya kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede kiracının kombi taktırarak bedelini kiradan mahsup edeceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamına göre kiracının inşaatı yeni bitmiş, elektrik, su, doğalgaz abonelikleri bulunmayan taşınmaza ilk oturan kişi olduğu , taşınmazın kullanıma hazır hale getirilmesi için kiracı tarafından bir takım masraflar yapıldığı , gerek kira sözleşmesi gerekse taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya göre kiracının yaptığı bir kısım masrafların kiradan mahsubunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından kabul edilip kiradan mahsup edildiği bildirilen bir kısım masrafların kiradan mahsubu suretiyle kira borcu belirlenmişse de dava dilekçesinde davacı tarafından mahsup edildiği belirtilen ” 2000 TL tutarında kooperatif aidatı” kaleminin bilirkişi hesaplamasında dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu durumda 2000 TL’nin de kira borcundan mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi hatalıdır.Öte yandan davalı , bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ayrıntılarını belirtmiş olduğu toplam 1005 TL masrafın da kendisi tarafından yapıldığını ve davacının bu masrafların da kiradan mahsubunu kabul ettiğini ileri sürmektedir. Davalı bu masraflara ilişkin yazılı belge ibraz etmemiştir. Yemin dışında başkaca delili de yoktur. Davalıya 1005 TL olarak bildirdiği belgesiz harcama kalemleriyle ilgili olarak bu masrafların yapıldığı ve kiradan mahsubunun kararlaştırıldığı hususunda davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Not: Kararlar Yargıtay sitesinden alınmıştır.
Bir yanıt bırakın